AB’ye kara taşımacılığı kıskaç altında
Necmi ÇELİK
Uluslararası karayolu taşımacılığında geçiş belgesi kotaları, geçiş ücretleri ve sürücü vizeleri AB ile ticareti kıskaca almış durumda. Sıcak yaz koşullarında sınır geçişlerinde de uzun TIR kuyrukları oluşuyor.
Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı özellikle transit taşımalarda geçiş belgesi kotaları ve ücretleri konusunda son dönemde kara yolu taşımacılık sektörünü rahatlatacak gelişmeler sağladı ve önemli kazanımlar da elde edildi. Bulgaristan, Romanya ve Yunanistan’ın da aralarında bulunduğu bazı AB üyesi ülkelerden sağlanan geçiş belgesi sayılarında da önemli artışlar oldu. Bazı ülke geçişlerinde ise geçiş ücretlerinin tamamen kaldırılması sağlandı.
AB ülkelerinin transit taşımalarda Türk taşımacılarına uyguladıkları transit kısıtlamaların ise Türkiye-AB ticaretine olumsuz etkileri kendini hissettiriyor. Sürücülerin vize almadaki sıkıntıları yanı sıra, geçiş belgesi kotaları, geçiş ücretleri ve Kapıkule başta olmak üzere sınırlarda uzayan TIR kuyrukları lojistik ve dış ticaret sektörünün sorunu olmaya devam ediyor. Kapıkule’den çıkış yapan bir TIR’ın yolculuğu AB üyesi olan veya olmayan ülkeleri kapsadığı için bu yolculuğun geçiş belgesi engeline takılmaması gerekiyor. AB üyesi olmayan Sırbistan AB’ye geçişte önemli bir kavşakta bulunuyor.
Sırbistan geçişlerinde 2022’den bu yana önemli bir sorun gözlenmiyor. Ancak Türkiye’nin AB’deki en büyük ticari ortağı Almanya’ya ulaşmak için Türk TIR’ları Çekya topraklarını kullanmak zorunda. Çekya’nın geçiş belgesi konusunda Almanya gibi cömert olmadığı düşünülünce TIR geçişlerinde Çekya kotası uluslararası kara taşımacılığı yapan şirketler için sorun oluşturmaya devam ediyor. Çekya, Türk TIR’larından bir dönem transit geçişlerde geçiş belgesi istemezken,ülkenin karayolu altyapısını ve TIR sayısındaki ciddi artışı gerekçe göstererek kota uygulamasına devam ediyor.
Çekya’nın yanısıra. İtalya,Avusturya, Slovenya da geçiş belgelerinde en fazla baskının hissedildiği ülkeler arasında yer alıyor. Küresel ticaret sınırları aşan bir ticaret olması yönüyle geçiş belgesi ve geçiş kotaları gibi engellerin kaldırılması ve sınır geçiş işlemlerinin dijitalleşmesi doğu batı ekseninde ticaretin serbestleşmesi ve hızlanması açısından büyük bir önem taşıyor.
Belirli sayıda ikili, transit, üçüncü ülke ve dönüş yükü geçiş belgeleri her yılın başında ilgili ülkelerden Ulaştırma ve Haberleşme Bakanlığı tarafından teslim alınarak Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği’nin (TOBB) organizasyonunda dağıtıma sunuluyor.
Geçiş belgesinde nakitsiz dönem 24 Eylül’de başlıyor
Geçiş belgelerinde nakit ödeme uygulamasına zaman kaybı ve güvenlik açığı dolayısıyla son veren TOBB, yeni bir sisteme geçecek. “Abonman Sistemi” ile firmalar kendi belirledikleri tutarı kullanıcı hesaplarına sanal pos sistemi aracılığıyla GEBOS-2 (Geçiş Belgesi Otomasyon Sistemi) üzerinden önceden yükleyebilecekler ve her bir geçiş belgesi satın alımlarında mevcut bakiyelerinden geçiş belgesi ücreti tahsil edilecek. Abonman sistemi uygulaması 24 Eylül 2024 tarihi itibarıyla hayata geçirileceği için bu tarihten sonra herhangi bir nakit ödeme yapılmayacağı duyuruldu.
Türk sürücülerine uygulanan vize engeline karşı imza kampanyası
Uluslararası Nakliyeciler Derneği (UND), Türk sürücülerine uygulanan Schengen vize engellerine dikkat çekmek ve bu sorunun çözülmesi için bir imza kampanyası başlattı. Change.org üzerinden başlatılan kampanya, Türk sürücülerinin yaşadığı vize sorunlarını gündeme taşımayı, AB ve Türk yetkililerinden acil çözüm talep etmeyi amaçlıyor.
Kampanya metninde “Türk sürücüleri, AB’nin Türkiye’de ürettiği malı AB’ye, AB’nin kendi içinde ürettiği malı Türkiye’ye ve üzerinden Kafkaslar, Orta Asya ve Ortadoğu’ya taşımaktadırlar. Sürücüye vize engeli esas itibariyle Avrupa’nın kendi çıkarına aykırı bir durumdur. TIR sürücülerine yönelik Schengen engeline dur deyin. Ticaretin önündeki bu duvarı kaldırmak, bu haksızlığa son vermek için imza kampanyamıza katılın” denildi.
“Her ülke kendi lojistikçisini koruyor, kotayı sıkı tutuyor”
Boltas Yönetim Kurulu Başkan Vekili Cumhur Erzurumluoğlu geçiş belgesi sıkıntısı konusunda şunları söyledi;
“Uluslararası alanda yapılan tüm kara yolu taşımalarında ülkeler arasındaki geçişler, ikili anlaşmalar ve çeşitli protokoller çerçevesinde yürütülüyor. Kara yolu taşımacılığında da yapılan taşıma anlaşmalarında ülkelerin vereceği kararlar, bu ülkelerin tüm uluslararası taşımacılık protokollerini belirliyor.
Özellikle Türk lojistikçiler dozvola alımı (geçiş belgesi) konusunda büyük sıkıntılar yaşıyor. Özellikle Çekya, Slovenya, İtalya ve Avusturya ülkelerinden alınan dozvololar biz Türk lojistikçilerini belirli dönemlerde çok sıkıştırıyor diyebiliriz. Çok az belge verildiği için bu ülkelerden transit geçiş veya yük boşaltma, yük alma belgeleri zaman zaman bitiyor ve tekrar alımında da sorun yaşayabiliyoruz.
Bu sorunu ortadan kaldırabilmek için devletimiz geçmişten beri oldukça yoğun çalışıyor. Ancak bahsettiğim ülkeler maalesef karşılıklı toplantılarda kendi lojistikçilerini düşündükleri için, dozvola kotası konusunda çok katı davranabiliyorlar. Bu konuyla ilgili dernekler ve devletimiz daha yoğun bir çalışma ve onlara da kendi ülkelerindeki lojistikçilerin korunacağı konusunda bir garanti verilmesi durumunda dozvola ve kotaların yükseltileceğini düşünüyorum.”
“İtalya ve Almanya üzerinden Avrupa’ya açılıyoruz”
Boltas Logistics Yönetim Kurulu Başkan Vekili Cumhur Erzurumluoğlu, Avrupaya yönelik taşımalarda şirket olarak izledikleri uygulamaları ve yenilikleri DÜNYA Gazetesi’ne değerlendirerek, “ Küresel ölçekte yaşanan gelişmeleri dikkate alarak Avrupa taşımlarında Ro-Ro taşımlarına ağırlık veriyoruz. İtalya’nın potansiyeline ve hacmine güvendiğimiz için bu ülkeye önemli yatırımlar yaptık”dedi.
Erzurumluoğlu’nun sorularımıza verdiği yanıtlar şöyle;
Avrupa taşımaları için ne tür yenilikler yapıyorsunuz?
Avrupa ülkeleri, taşıma hacmimizde önemli bir yer kaplıyor. Bu bölgedeki ülkelere başta İtalya ve Almanya olmak üzere önemli yatırımlar yaptık, yapmaya devam ediyoruz.
Sektörde, son aylarda Süveyş kanalındaki gelişmelerden dolayı özellikle deniz yolunda bazı aksamalar yaşanıyor. Transit sürelerin uzamasından kaynaklanan ekipman sıkıntısının, Avrupa limanlarına da yansıdığını gözlüyoruz. Burada proaktif davranarak depolama dâhil doğru planlama yapmanın önemli olduğunu düşünüyoruz. Bu süreci en doğru şekilde atlatmak için Ro-Ro taşımalarımıza ağırlık veriyoruz. 2024 yılı itibarıyla Güney Almanya hattında yaptığımız yeni yatırım ve iş birlikleriyle bölgede daha da güçlendik. İntermodal taşımalarımızı Tekirdağ terminali ile bağlantılı olarak Romanya’nın Curtici terminali üzerinden, Orta Almanya ve Benelüks hattında ise anlaşmalı operatörlerimizle yönetiyoruz.
Pendik, Yalova, İzmir-Çeşme ve Mersin Ro-Ro terminallerini aktif olarak kullanıyoruz. İtalya’nın Trieste ve Fransa’nın Sete Limanı’na Ro-Ro ile götürdüğümüz yükleri de Avrupa ülkelerine demir yolu ile ulaştırabiliyoruz. Ro-Ro + demir yolu, Ro-Ro + demir yolu + kara yolu, Ro-Ro + kara yolu ve kara blok treni çözümlerimizle yeni intermodal hatları üzerinde çalışıyoruz.
Hem navlunlar ve sigortalar hem de yakıt dahil maliyetler nasıl bir artış gösterdi?
Yurt dışı yakıt fiyatlarında geçen bir yılda kapıdaki gümrüksüz yakıt fiyatı da dahil yüzde 12’lik bir artış oldu. Yurt içi akaryakıt fiyatlarında ise euro kurundan da kaynaklı olarak artış yüzde 105 seviyesini buldu. Aynı dönemde yurt dışı otoban ücretlerinde ise yüzde 80 oranında bir artış oldu.
Şirket olarak en önemli avantajımız, ithalatçılarımızın ve ihracatçılarımızın hedef pazarlarını çok iyi tanımamız.İthalatçılarımız ve ihracatçılarımız için planlamanın ne kadar önemli olduğunun farkındayız. Bu sayede müşterilerimizin lojistik maliyetlerini önemli oranda azaltıyoruz. Aynı zamanda onları intermodal taşımalara yönlendiriyoruz. Özellikle demir yolu bağlantılı intermodal hatlarımızda, kara yoluna göre ciddi maliyet avantajları sunuyoruz.
Avrupa’da depo yatırımları da öne çıkmaya başladı. Bu konuda bir değerlendirme yapabilir misiniz?
Avrupa’da depolama yatırımlarına da büyük önem veriyoruz. Avrupa’daki önemli ticaret noktalarında depolarımız bulunuyor. Son olarak İtalya’da bir depolama yatırımı gerçekleştirdik.
İtalya’da açtığımız depomuz, konum olarak Almanya demir yolu bağlantısına çok yakın. 2025 yılında İtalya plakalı araçlarımızı bu ülkede çalıştırmayı hedefliyoruz. Bu araçlarımız ayrıca Türkiye ve Avrupa içindeki trafikte de hizmet verecek. Böylece kara yoluna bağımlı kalmadan, alternatif taşıma modlarımızla İtalya ve Almanya üzerinden tüm Avrupa’ya zamanında ve güvenli teslimatlar yapacağız.